Ümmü Faysal, Suriye’de on yıl önce başlayan kriz boyunca sayısız felaket ve travma yaşadı. Köyleri bombalandığında iki oğlu da öldürüldü. Biri işinin başındayken canından olurken, diğeri şarapnel parçasının açtığı yara yüzünden hayata veda etti.
Tam zamanında başka bir köye kaçmayı başarabildiği için Ümmü Faysal yerle bir olan evlerinden sağ çıkabildi. Oradan başka bir köye gitmeden önce Halep kırsalına kaçtı. Ümmü Faysal, bu korkunç kayıp sonrası yaşadığı üzüntüyü tarif ediyor:
“Evlatlarım hayatımın en kıymetlileriydi. Yusuf 20, Faysal 35 yaşındaydı. Biri evliydi ve 4 çocuğu vardı. Ailesi için üzülüyorum. Babasının ölümüne şahit olan bir torunum geçirdiği şok nedeniyle aylarca hasta yattı ve sonunda o da hastalığa yenik düştü.”
Sürekli korku içinde yaşamak
Ümmü Faysal yaşadığı kayıplar nedeniyle ciddi bir travma geçirdi ve bu durum kendisinin astım ve benzeri sağlık komplikasyonlarını tetikledi.
“Bir annenin iki çocuğunu kaybettikten sonra yaşadığı acı tarif edilemez, bu katlanabileceğimden çok daha ağır. Haber geldiğinde onların yerine ben ölmüş olmayı diledim.”
Şimdi torunlarının bakımıyla ilgileniyor. Travma yaşayan aile, ne zaman bir uçak geçse irkiliyor, uçak sesi onlara acı dolu geçmişi hatırlatıyor. Beş yıldır evlerinden uzakta olan aile şimdi bir çadırda yaşıyor.
Yiyecek bulma zorluğu
Aşırı yoksulluk nedeniyle, Ümmü Faysal ve torunları insani yardım kuruluşlarından gelen yardımlarla hayatlarını sürdürüyor. Para kazanıp ailesini geçindirebilmek için elinden gelenin en iyisini yapan Ümmü Faysal, küçük bir sebze dükkânı işletiyor ve elde ettiği gelirle yiyecek satın alıyor. Fakat, koronavirüs daha fazla yayılırsa olacaklardan endişeleniyor.
“Bu dükkân olmasaydı torunlarıma yiyecek götüremezdim. Koronavirüs salgını yüzünden bu bölgede bir karantina uygulanması ve sebze satışımın engellenmesi ihtimalinden çok korkuyorum. Çalışmaya devam edebilmem adına bu hastalığı bizden uzak tutması için Allah’a dua ediyorum.”
Covid-19, yaşam koşulları daha da güç hale getirdi
Koronavirüs salgını, Suriye’nin kuzeyindeki yüzlerce kampta halihazırda kötü olan yaşam koşullarını daha da güç hale getirdi ve eldeki sınırlı temizlik malzemesiyle birbirine çok yakın yaşamak zorunda kalan insanlar için büyük tehdit oluşturdu. Islamic Relief, insanların kendilerini enfeksiyondan korumalarına yardımcı olmak için maske ve hijyen seti gibi temel kişisel koruyucu ekipman dağıtımı gerçekleştiriyor.
Ümmü Faysal kendisine verilen maskeyi kullanıyor ama astımı olduğu için son derece zorlanıyor. Enfeksiyon riskinin çok yüksek olduğu kampta yaşamak şimdi onun için daha da zor.
“Virüsten korkuyorum çünkü ağır astımım var. Bir doktor, virüsün komplikasyon geliştirme riskinin yüksek olduğunu söyleyip beni uyardı. Astım spreyimi her zaman yanımda taşıyorum çünkü bu benim için çok önemli. Nefes darlığı hissettiğimde hemen kullanıyorum ve beni rahatlatıyor. Kaybettiğimde veya bulamadığımda endişeleniyorum. Kendimi korumaya çalışıyorum ama bu kamplarda sosyal mesafeyi koruyabilmek imkânsız. Her çadırda yedi kişi yaşıyor ve bu da bizi yüksek risk grubuna koyuyor. ”
Krizin sona erip ailesine kavuşacağına dair umut
Islamic Relief, maske ve hijyen setlerinin yanı sıra açlıkla mücadeleye yönelik gıda paketi ve kurban eti de temin ediyor.
“Bize verdiğiniz destek hayatımıza devam edebilmemiz için çok önemli, onsuz yaşayamayız. Bize yardım etmeye devam etmeniz için dua ediyorum. ”
On yıldır devam eden çatışma ve acının ardından, Ümmü Faysal her şeyin eski haline dönmesini bekliyor. Dünyanın dört bir yanına dağılmış ve hala hayatta olan akrabaları ile yeniden görüşeceği günün hayaliyle yaşıyor.