Fitre, kişinin hem kendisinin hem de velayeti altındakilerin canını bağışladığı için Allah’a bir şükran borcunu ifade etmektedir. Bu sadaka, “fıtır sadakası”, “fıtır zekatı”, “oruç zekatı” ve “Ramazan sadakası” gibi farklı isimler altında da anılmaktadır.

Ibn Abbas’tan rivayet edilen bir hadis, hem fitrenin hikmeti hemde ne zaman ödeneceği konusunda açıklayıcıdır:

Resulullah hem oruçluyu (işlediği) faydasız fiillerden ve (söylediği) kötü sözlerden temizlemek, hem de fakirlere gıda temin etmek üzere fıtır zekatını farz kıldı. Artık kim bunu bayram namazından önce öderse, o makbul bir zekattır. Kim de bunu bayram namazından sonra öderse, o sadakalardan bir sadakadır.(Ebu Davud, Zekât, 18)

Fitre infak içinde bir alt başlık olmakla birlikte sadaka ve zekâttan farklıdır. Zekâttan farklı olarak, fitrenin miktarı kişinin mal varlığına göre değişmez. Çoğu âlime göre, temel ihtiyaçlarının üzerinde yiyeceği olan herkes için farzdır. Hanefi mezhebine göre ise nisap miktarına ulaşan mal varlığına sahip olan kişiler fitre vermekle yükümlüdür.

Bir diğer fark ise fitrenin tüm hane halkı için verilmesi gerektiğidir. Zekât ise sadece mal sahibinin kendi kazancı üzerinden hesaplanır ve aile bireyleri için ödeme zorunluluğu yoktur.

Sadaka içinse farklı durumlar olmakla birlikte belirli bir şart ya da miktar söz konusu değildir.

Fitre vermek için uygun olan kişi kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin fitresini vermekle de yükümlüdür. Fitre miktarı bir kişiyi bir gün için doyuracak iki öğün yiyecek olarak kabul edilir . Fitre miktarı sabittir ve 2025 yılı için 180 TL olarak belirlenmiştir.

Hz. Peygamber, Mekke caddelerine bir münadi gönderdi: Haberiniz olsun ki sadaka-i fıtır, erkek veya kadın, hür veya köle, büyük veya küçük her Müslümana vaciptir. Sadaka-i fıtır miktarı: buğdaydan iki “müdd” veya buğdayın dışında yiyecek maddelerinden bir sa’dır.” (Tirmizî, Zekât, 34)

Fitre, nisap miktarı malı, serveti, parası bulunmayan fakirler, hiç mal varlığı ve parası olmayan yoksullar, borçlular, parası kalmamış yolcu ve misafirlere verilir.

Dinen zengin sayılanlara, gayrimüslimlere, kişinin bakmakla yükümlü olduğu anne, baba, dede ve ninelerine, çocuklarına ve torunlarına ve eşine fitre verilmez.

Peygamber efendimizin (s.a.v) uygulamasına binaen fitrenin bayram namazına gitmeden önce verilmesi müstehaptır. Bununla birlikte alimler Peygamber efendimizin (s.a.v) hadislerinde ifade edilen yoksulların ihtiyaçlarının giderilmesi amacına uygun olarak fitrenin bayramdan bir iki gün önce verilmesini teşvik etmişlerdir. Zamanında ödenmediğinde fitre yükümlülüğü sona ermez, her halükarda ödenmesi gerekir.

Ramazan ayında oruç tutmak, sadece yemekten ve içmekten uzak durmakla sınırlı değildir. Aynı zamanda kötü sözlerden, yanlış davranışlardan ve kıskançlık, kibir, hırs gibi duygulardan arınmayı da gerektirir. Ancak herkes orucu bu yüksek bilinçle tutamayabilir. Bu yüzden fitre, Ramazan ayı boyunca yapılan eksiklikler için bir arınma vesilesidir ve Ramazan ayının sonunda verilir. Aynı zamanda fitre, Allah’ın bize bir Ramazan daha nasip etmesine şükretmenin ve ihtiyaç sahiplerine bayram sevincini yaşatmanın da bir yoludur.

© 2025 Islamic Relief Türkiye - Vakfımıza, T.C. İstanbul Valiliği’nin 31.10.2024 tarih ve 757306 sayılı olurlarıyla Türkiye genelinde bir yıl boyunca yardım toplama izni verilmiştir.