Sadaka kelimesi s-d-k kökünden gelmektedir ve sözlükte doğru söz söylemek, sözünü tutmak ve sözünde samimi olmak anlamına gelmektedir. Bu minvalde sadaka Müslümanların İslam dinini seçerek Rabbül Alemine verdikleri sözün bir gereği olarak samimi olduklarını göstermenin bir aracıdır.

Bir fıkıh terimi olarak sadaka; Allah rızası için karşılıksız olarak yapılan yardım ve bağış anlamına gelir. Peygamber efendimiz (s.a.v) sadaka vermenin faydasını şöyle vurgulamıştır:

Suyun ateşi söndürdüğü gibi, sadaka da hataları yok eder.” (Tirmizî, Cum’a, 79)

Sadakalar; farz, vacip ve mendup kısımlarına ayrılır. Zaruret derecesinde ihtiyaç sahibi olanlara yardım etmek ve dinen zengin kimselerin vermekle yükümlü olduğu sadaka farz, sadaka-i fıtır vacip, diğer yardımlar ise mendup sadakadır. Kur’an’da farz olan zekât, sadaka kelimesi ile ifade edildiği gibi Allah rızası için yoksul ve muhtaçlara yapılan yardımlar da sadaka kelimesi ile ifade edilmektedir.

Sadakanın yalnızca maddi olması gerekmez Sadaka, küçük bir iyilikten maddi bağışlara kadar geniş bir yelpazeye yayılır. Örneğin şunlar sadakaya örnektir:

  • Akika, fidye, kefaret vermek
  • İhtiyaç sahiplerine aynî/nakdî yardımda bulunmak
  • Başkaları için yemek hazırlamak
  • Kur’an öğretmek
  • Tebessüm etmek
  • Bir bitkiyi sulamak
  • Bir hayvana bakmak
  • Yoldaki zararlı bir engeli kaldırmak

Peygamber Efendimiz (s.a.v), şöyle buyurmuştur:

“… İnsanlara rahatsızlık veren bir şeyi yoldan kaldırman sadakadır. (Görmeyene veya yol sorana) yol göstermen sadakadır. Güçsüz birine yardım etmen sadakadır. Konuşmakta güçlük çekenin meramını ifade etmen sadakadır…” (İbn Hanbel, V, 152)

Sadaka-i Câriye, sürekli ecir getiren sadaka anlamına gelmektedir. İnsanların faydalandığı müesseseler kuran, eserler bırakan, ortaya faydalı bir ilim koyan, hayır ve hasenet yapan bir Müslüman vefatından sonra dahi arkasından gelen insanlar o eserlerden faydalandıkları müddetçe sevap kazanmaya devam eder. Peygamber Efendimiz bu konuda (s.a.v) şöyle buyurmuştur:

İnsan ölünce üç şey dışında ameli kesilir. Sadaka-i câriye yani faydası kesintisiz devam eden hayır,  kendisinden faydalanılan ilim ve kendisine dua eden hayırlı evlat.” (Müslim, Vasiyye, 14)

Bu nedenle birçok Müslüman, öldükten sonra da insanlara fayda sağlayacak hayırlar yapmaya özen gösterir. Sadaka-i Câriye örnekleri şunlardır:

  • Ev, okul, hastane gibi insanlık yararına binalar inşa etmek
  • Su kuyuları açmak
  • Tarım arazileri oluşturmak
  • İhtiyaç sahibi ailelerin sürdürülebilir geçim kaynakları edinmesine yardımcı olmak

Sadaka-i Cariye acil yardımın ötesinde, uzun vadede bir toplum üzerinde olumlu etkileri olmaya devam eden her türlü hayır işidir. Bu yönüyle de günümüzde “sürdürülebilir kalkınma” kavramına karşılık gelmektedir.

Günümüzde sürdürülebilir kalkınma projeleri kapsamında birçok ülkede yoksul ve ihtiyaç sahibi toplumlar için alt ve üstyapı unsurları inşa edilmekte, eğitim faaliyetleri yürütülmekte, bu toplumların kalıcı gelir ve geçim kaynaklarına sahip olmaları sağlanmaktadır.

Sadaka vermek, yalnızca Allah’ın rızasını kazanmak için yapılan bir hayırdır ve karşılık beklenmez. Peygamber Efendimiz (s.a.v) çok cömertti; yemeğini, parasını ve eşyalarını ihtiyaç sahipleriyle paylaşırdı. Onun bu örnek davranışını takip etmek büyük bir sevaptır. Ebû Hüreyre’den (r.a) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur:

“Kulların sabaha eriştiği her gün (yeryüzüne) iki melek iner. Bu iki melekten biri, “Allah’ım, malını hayır yolunda harcayan kişiye (harcadığı malın yerine) yenisini ver.” der. Diğeri de, “Allah’ım, malını (hayır yollarında harcamayarak) elinde tutan (cimrilik eden) kişinin malını telef et.” der.” (Buhârî, Zekât, 27)

Dahası sadaka vermek belayı önler. Hem kişinin malını bereketlendirir hem de toplumda yardımlaşma ruhunu canlı tutar. Zenginle fakir arasında bir köprü kurarak toplumsal dengenin sağlanmasına katkıda bulunur. Bu nedenle Müslümanlara Allah rızası için sadaka vermeleri emredilmiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) de sadaka konusunda şöyle buyurmuştur:

Başka bir gölgenin bulunmadığı kıyamet gününde, Allah Teala yedi insanı Arşın gölgesinde barındıracaktır. (Bunlardan biri de), sağ elinin verdiğini, sol elinin bilmeyeceği kadar sadakayı gizli veren kimsedir.”(Buhari, Ezan, 36)

Islamic Relief Sadaka Bağışlarınızı Nasıl Değerlendiriyor?

Dünyanın dört bir yanındaki savunmasız insanlar için yaptığınız bağışlar adeta bir can simidi niteliği yaşıyor. Islamic Relief’e bağış yaptığınızda, yetim bir çocuğun geleceğine umut olabilir ya da savaş ve krizlerden etkilenen insanların hayati sağlık hizmetlerine ulaşmasını sağlayabilirsiniz. Sadaka bağışlarıyla Yemen, Afganistan, Suriye ve Filistin’deki kardeşlerimize destek oluyoruz. Aynı zamanda birçok topluluğa sürdürülebilir geçim kaynakları sunarak, onları yoksulluk döngüsünden kurtarıyoruz.

Sen de sadakanla bir hayatı değiştirebilirsin! Bağış yapmak için şimdi tıkla.

© 2025 Islamic Relief Türkiye - Vakfımıza, T.C. İstanbul Valiliği’nin 31.10.2024 tarih ve 757306 sayılı olurlarıyla Türkiye genelinde bir yıl boyunca yardım toplama izni verilmiştir.