İslamın En Önemli İlkelerinden Biri: Zekat

Zekat, dinen belirlenen miktarda varlığa sahip olan müslümanların, varlıklarının belirli bir kısmını ihtiyaç sahiplerine vermeleridir. Zekat, ilgili şartlara uyan her müslümana farz kılınmıştır. Bu şart  dinen zenginlik ölçüsü kabul edilen miktarda (nisab miktarı) bir mal varlığına sahip olmaktır. 80.18 gr altına tekabül eden bu miktar, eğer kişinin ihtiyacından fazla ise ve bu miktara sahip olmasının üzerinden bir sene geçmişse, bu kişiye zekat farzdır.

Zekat, dinen zenginlik ölçüsü kabul edilen miktarda (nisap) mala sahip olan kimselerin Allah (cc) rızası için muayyen kişilere vermesi gereken belli miktarı ifade eder. Zekâtın farz olması için; malların nisaba ulaşması yanında nâmî (hakikaten ya da hükmen üreyici/artıcı) olması, sahip olunduğu andan itibaren üzerinden bir yıl geçmesi, bir yıllık borcundan ve aslî ihtiyaçlardan fazla olması gerekir. 

Zekat sadece İslam’ın temel direği değil, aynı zamanda dünya çapında milyonlarca insanın acısını dindirme potansiyeline sahip, devrim niteliğinde bir uygulamadır.

Allah (cc), Kuran’da şöyle buyurmaktadır:

“Namazı kılın, zekâtı verin, önceden kendiniz için yaptığınız her iyiliği Allah’ın katında bulacaksınız. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı noksansız görür“ (2/110).

Zekat, ihtiyaç sahiplerinin zenginler üzerindeki hakkıdır:

“İstemekten başka çıkar yol bulamayan yoksullar ve iffetlerinden dolayı isteyemeyip de zengin sanılan, böylece yardımdan mahrum kalan fakirler için, mallarında belirli bir pay vardır” (70/24-25).

Düşünün ki dünyanın en zengin on insanı zekat veriyor. 7 milyon dolardan fazla olan bu miktar, servetlerinin yalnızca %2.5’ine geliyor. Yoksullukla mücadelede böylesi büyük bir paranın etkisinin ne denli geniş olabileceğini tahmin edebilirsiniz.

Islamic Relief Türkiye olarak, zekat ibadetinin toplumsal öneminin bilincinde hareket ediyor, bizlere emanet etmiş olduğunuz zekatlarınızı büyük bir titizlikle sahiplerine ulaştırıyoruz. Böylece yardıma muhtaç kimselerin ellerinden tutmanıza, onların hayatlarına dokunmanıza vesile oluyoruz. 

Zekatın kimlere verilebileceği Kuran-ı Kerim’de Tevbe suresinde açıkça belirtilmiştir. Bunlar; fakirler, miskinler, zekât toplamakla görevlendirilen memurlar, müellefe-i kulûb adı verilen kalpleri İslâm’a ısındırılmak istenen kimseler, esaretten kurtulacaklar, borçlular, Allah (cc) yolunda cihad edenler ve yolda kalmış olanlardır (et-Tevbe, 9/60). 

Zekat, başta kişinin bakmakla yükümlü olduğu kimseler olmak üzere, bazı kişilere verilemez. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın açıklaması doğrultusunda, Hanefîler’e göre aşağıda sayılanlara zekât ve fitre verilmez:

  1.  Ana, baba, büyükanne ve büyükbabalara,
  2. Oğul, oğlun çocukları, kız, kızın çocukları ve bunlardan doğan çocuklara,
  3. Eşine,
  4. Müslüman olmayanlara,
  5. Zengine yani aslî ihtiyaçları dışında nisap miktarı mala sahip olan kişiye,
  6. Babası zengin olan ergen olmamış çocuğa (Merğinânî, el-Hidâye, 2/223-228).

Islamic Relief Türkiye olarak zekatlarınızı, dünyanın en savunmasız ve yardıma muhtaç insanların acılarını hafifletmek adına, mümkün olan en etkili şekilde kullanıyoruz. Zekat verilecek olan kimseleri, dinin belirlediği bu kriterler doğrultusunda seçiyor, emanetinizi dikkatli ve özenli çalışmalarla kendilerine iletiyoruz. 

40 yıldır sizlerin zekatları sayesinde birçok hayat kurtarmayı başardık. Bize emanet etmiş olduğunuz zekatlar, kendilerine zekat verilebilecek olan ihtiyaç sahiplerinin yaşamlarında büyük değişikliklere vesile olmakta.

Islamic Relief Türkiye olarak, zekat, fidye ve bağışlarınızı, başta Gazze, Türkiye ve Suriye’deki deprem bölgeleri olmak üzere dünyanın dört bir yanında iyilik için hala umudu olan ihtiyaç sahiplerine temel ihtiyaç, gıda, sağlık, eğitim olarak ulaştırıyoruz.
Şimdi, siz de Ramazan ayını umutları gerçeğe dönüştürme fırsatı olarak görün, zekat ve bağışlarınızla bu iyilik hareketinin bir parçası olun.